Download PDF
Back to stories list

Tavuk ve Kırkayak Kuku na Jongoo

Written by Winny Asara

Illustrated by Magriet Brink

Translated by Leyla Tekül

Read by Leyla Tekül

Language Turkish

Level Level 3

Narrate full story

Reading speed

Autoplay story


Tavuk ve Kırkayak arkadaş olmuşlardı. Ama hep birbirleriyle yarış halindeydiler. Birgün futbol oynayıp kimin daha usta oyuncu olduğunu görmeye karar verdiler.

Kuku na Jongoo walikuwa marafiki. Ila walikuwa wanashindana kila mara. Siku moja wakaamua kucheza mpira wa miguu ili waweze kubaini nani alikuwa mchezaji bora zaidi.


Futbol sahasına gidip oynamaya başladılar. Tavuk hızlı idi fakat Kırkayak ondan daha hızlı idi. Tavuk topu çok uzaklara atabiliyordu ama Kırkayak ondan daha uzaklara atıyordu topu. Tavuk bu işe bozulmaya başlamıştı.

Wakaenda uwanjani na wakaanza kucheza. Kuku alikuwa na kasi ila Jongoo alikuwa na kasi zaidi. Kuku alipiga mpira mbali, ila Jongoo alipiga mbali zaidi. Kuku akaanza kupandwa na hasira.


Penaltı vuruşları denemeye karar verdiler. Önce Kırkayak kaleci oldu. Tavuk sadece bir gol atabildi. Sıra Tavuğun kaleyi savunmasına gelmişti.

Wakaamua kupigiana penati. Jongoo akaenda golini. Kuku alifunga goli moja pekee. Ikawa zamu ya kuku kwenda golini.


Kırkayak şutu çekti ve ilk golünü attı. Sonra topu çalımladı ve ikinci şutu da gol oldu. Kırkayağın kafa atışı da gol oldu. Toplam tam 5 tane gol atmıştı Kırkayak.

Jongoo alipiga mpira akafunga. Jongoo akapiga chenga akafunga. Jongoo akapiga kichwa akafunga. Jongoo akafunga magoli matano.


Tavuk kaybettiği için çok sinirlenmişti. Adeta rezil olmuştu. Kırkayak arkadaşı bu kadar kızdığı için gülmeye başladı.

Kuku akakasirika kwa kuwa amefungwa. Hakuwa mshindani mzuri. Jongoo akaanza kucheka kwa sababu rafiki yake alikuwa analalamika.


Tavuk öyle öfkelenmişti ki ağzını açıp Kırkayağı yutuverdi.

Kuku alipatwa na hasira kiasi kwamba akafungua mdomo wake mkubwa na akammeza Jongoo.


Tavuk eve dönerken yolda Kırkayağın annesiyle karşılaştı. Anne Kırkayak sordu, “Çocuğumu gördün mü?” Tavuk hiç sesini çıkarmadı. Anne Kırkayak telaşlanmıştı.

Kuku alipokuwa anarudi nyumbani alikutana na Mama yake Jongoo. Mama Jongoo akamuuliza, “Umemwona mwanangu?” Kuku hakujibu kitu. Mama Jongoo akapatwa na wasiwasi.


Derken Anne Kırkayak incecik bir ses duydu. “Yardım et bana anne!” diye ağlıyordu ses. Anne Kırkayak etrafa bakındı ve çok dikkatle dinledi. Ses tavuğun içinden geliyordu.

Mama Jongoo akasikia sauti kwa mbali. “Nisaidie mama!” ile sauti ililia. Mama Jongoo akaangalia huku na kule na kusikiliza kwa makini. Sauti ilitokea tumboni mwa kuku.


Anne Kırkayak bağırdı, “Özel gücünü kullan çocuğum!” Kırkayaklar çok kötü bir koku ve tat yayabiliyorlar. Tavuk kendini hasta hissetmeye başladı.

Mama Jongoo alipiga kelele, “Tumia nguvu yako ya kipekee mwanangu!” Majongoo wanaweza kutoa harufu mbaya na ladha ya ajabu. Kuku akaanza kujisikia mgonjwa.


Tavuk önce gaz çıkardı sonra tükürdü, hapşırdı ve öksürdü. Ve gene öksürdü. Kırkayağın yaydığı koku ve tat iğrençti.

Kuku akabeuwa. Akameza mate na kutema. Halafu akapiga chafya na kukohoa. Akakohoa tena. Jongoo alimfanya ajisikie vibaya.


Tavuk midesindeki Kırkayak dışarı fırlayana kadar öksürdü. Anne Kırkayak ve çocuğu hemen bir ağaca tırmanarak saklandılar.

Kuku alikohoa, hadi akamtema jongoo aliyekuwa tumboni mwake. Mama Jongoo na mwanaye wakakwea mti kujificha.


O günden beri Tavuklar ve Kırkayaklar birbirlerinin düşmanı oldular.

Tangu hapo, Kuku na Jongoo ni maadui.


Written by: Winny Asara
Illustrated by: Magriet Brink
Translated by: Leyla Tekül
Read by: Leyla Tekül
Language: Turkish
Level: Level 3
Source: Chicken and Millipede from African Storybook
Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 3.0 International License.
Options
Back to stories list Download PDF